KUMPANYA TİYATROSU

NE BİLEYİM KAFAM KARIŞTI (2002)

nbkk

Editör: Naz Erayda
Yayın ve Tasarım Konsepti: Bülent Erkmen
Malzeme Araştırması: Nadi Güler ve Cenk Telimen
Kitabı Yayına Hazırlayan: Sima Can
Düzelti ve Proofreader: Kerem Kurdoglu

Boyut Yayın Grubu’ndan Gösteri Sanatlarına Şaşırtıcı bir Armağan

Kumpanya’nın gösteri sanatlarındaki onbir yıllık çalışmalarını belgeleyen kitap “Ne bileyim kafam karıştı!” ismiyle Boyut Yayınları’ndan çıktı.Naz Erayda tarafından hazırlanan kitapta, oyun metinleri, oyun fotoğrafları, çalışma notları, seyirci notları, yapım öncesi taslaklar, karalamalar, kullanılmayan fikirler, kuramsal yazılar, çizimler ve belgeler yer alıyor. Gösteri sanatları alanında benzeri görülmeyen bir ilk örnek niteliğindeki kitabın konsept ve tasarımı Bülent Erkmen’e ait.

BASINDAN SEÇMELER:

Kumpanya’nın 10 yıllık tarihi

Kumpanya, deneysel tiyatro alanında yaptığı çalışmalarla tanınan bir topluluk. Kerem Kurdoğlu ve Naz Erayda’nın önderliğinde kurulan toplululuk kariyerinde tam 10 yılı geride bıraktı. Topluluğun, bu 10 yıllık geçmişi de Ne Bileyim Kafam Karıştı adıyla kitap oldu.
Kitapta, oyun metinleri, oyun fotoğrafları, çalışma notları, seyirci notları, yapım öncesi taslaklar, karalamalar, seyirci karşısına çıkmayan fikirler, kuramsal yazılar ve belgeler yer alıyor.

Tiyatro teorisyeni Zehra İpşiroğlu kitap için yazdığı önsözde “Kumpanya’nın kitabı bu tiyatronun bugüne kadar yaşadığı değişimi içeriyor.  Böylece 90’lı yılların tiyatrosuna ilişkin önemli bir belge niteliği taşıyor” diyor.

Kitapta yeralan diğer sunuş yazısı ise Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Yönetmeni ve İstanbul Üniversitesi Dramaturji Bölüm Başkanı Dikmen Gürün’ün imzasını taşıyor. Kitabın konsepti ve tasarımı Bülent Erkmen’e ait.

Hürriyet 08.01.2003

Yaşasın Kumpanya’da özgünlük!

Naz Erayda ve Kerem Kurdoğlu’nun kurduğu Kumpanya’nın tarihi ‘Ne Bileyim Kafam Karıştı!’ kitabında…  Kumpanya 1991 yılında kuruldu, dil üretmek, farklı bir anlatım yolu geliştirmek, işte onlarda sıradışı olan buydu. Kumpanya, Türkiye’deki yerleşik tiyatro anlayışına alternatif bir oluşumdu. Üstelik tam da ülkemizdeki tiyatro yayınlarının tiyatroda ‘alternatif’ ve ‘öteki’nin ne olduğu meselesini tartıştığı günlerde, Kumpanya’nın tescilli temsilciler arasında ilk sırada yer aldığı, gözümüzün önündeki cevap bugünkü kadar billur değildi. Türlerin iç içe geçtiği, denenmiş üslupların yenilerle buluştuğu ve kendisini İstanbul Sanat Merkezi’nde eski, taş, yüksek tavanlı bir apartman katında ifade eden bu ekip Türkiye’de ‘yerlesik’ olana alternatifti. Kaplarına sığmadılar. Varoluşları, resim deyince empresyonistleri, tiyatro deyince benzetmecileri anlayan bir ortama yeni bir ‘okuma’ pratiği, yeni bir alternatif önermeydi. Ticari değil, itibarlı bir yol oldu bu. Maddi değil, manevi bir tatmindi onları bekleyen… Ki bu bile kıvamında gerçekleşemedi; ‘üst yapıdaki eksik donanım ve kadro sıkıntısı’ nedeniyle edinilmiş bir seyirci ilgisiyle sınırlı kaldı.

Naz Erayda ve Kerem Kurdoğlu’nun kurduğu Kumpanya, 91’den bu yana 13 farklı proje, çeşitli performans ve atölye çalışmalarına imza attı. Kafası dumanlı işleri de oldu, tiril tiril kotarılanlar ya da iki arada gidip gelenler de. “Ne Bileyim Kafam Karıştı”nın, yani Kumpanya’nın kendini ifade etmek için yeni bir alan olarak kullandığı kitabın editörlüğünü Naz Erayda yaparken, Bülent Erkmen yayın ve tasarım konseptinden sorumlu olmuş. Nadi Güler ve Cenk Telimen’in malzeme arastırmasını yaptığı kitabı yayına Sima Can hazırlamış. Kerem Kurdoğlu ise düzelti diye geçse de bir nevi ‘proofreader’lik yapıp son noktayı koymuş anlaşılan.

Bu alışılmadık derecede şık ve derli toplu tiyatro kitabı, Zehra İpşiroğlu ve Dikmen Gürün’ün Kumpanya realitesini teatral bir mercekle masaya yatırdıkları iki yazıyla açılıyor. Zehra İpşiroğlu, kuramsal temeller üzerinde yükselen kuleler misali tumturaklı ve detaylı ele aldığı makalesini katılmadan edemeyeceğimiz bir cümleyle bitirmiş: “Kumpanya nasıl bir gelişim gösterecek?”

İpşiroğlu bilgece bir saptama yapıyor: “Kumpanya, oluşturduğu özgürlük adacığında yaşamdan giderek uzaklaşan imgesel ve düşünsel bir mekân mı yaratacak, yoksa yaşamla olan bağlantılarını daha sıkı dokularla mı örecek?” İkincisi olmalı. Tiyatro küçük bir azınlık için yapılmamalı, yaşam tiyatroyu beslemeye devam etmeli, öyle değil mi? Bu aşırılıklar çağında bir insancıl ütopya, sonra bir ütopya daha ve bir tane daha yaratmak neden mümkün olmasın! Dikmen Gürün ise Kerem Kurdoğlu’nun ağzından Kumpanya’nın alternatif kimliğinin üç ana başlik altında toplandığını yazıyor: İçerik, biçim ve örgütlenme şekli. Gürün Hoca, Kumpanya’nın Kurdoglu’nun işlerinde ‘teatral projeksiyon’ üzerinde durduğunu, dışa dönük, eğlenceli, aksiyona önem veren açık yapıtlarıyla dikkat çektiğini söylüyor. Naz Erayda’nın yönetmenliklerinde ise topluluğun, iç aksiyonun ağır bastıgı ‘sakin ama sert’ bir ritme büründüğünü, bu içe dönük gücün, 13. Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında performans mantığıyla farklı çiftler tarafından tekrarlanan ‘kavga’ seansları ile bir anlamda kırıldığının altını çiziyor. Bunu da Erayda’nın tiyatroda ‘kendiliğindenlik’ meselesi ile olan ilişkisine bağlıyor.

“Ne Bileyim Kafam Karıştı! da takip eden bölümler bir nevi arşiv niteliğinde Kumpanya projelerine ve değerlendirmelere ayrılmış.

ILGIN SÖNMEZ / Milliyet 29/12/2002